18. yüzyıl Japon edebiyatının önde gelen isimlerinden Akinari Ueda’nın en tanınmış yapıtı olan Yağmur ve Ay Öyküleri, birbirinden bağımsız dokuz fantastik hikayeden oluşuyor.
Doğaüstü varlıkların başrolde olduğu, kökleri Çin ile Japon hayalet anlatılarına dayanan bu ürkütücü hikayeler yüzyıllardır Japon okült edebiyatının en güzel örnekleri ortasında gösteriliyor.
Karanlık diyarların öyküleri
1953’te Japon yönetmen Kenci Mizoguçi’nin ödüllü sineması Yağmurdan Sonraki Soluk Ayın Öyküleri’ne de esin veren kitapta Akinari Ueda tahtını geri almak isteyen bir hükümdarın intikamcı hayaletinin, eski eşinin ruhu tarafından takip edilen bir adamın, balığa dönüşen ve avlanmaktan kaçmaya çalışan bir keşişin ve iblisler, goblinler ve hayaletlerle dolu karanlık diyarların hikayelerini anlatıyor.
Kitaptan…
“Terk edilmiş bu mesken katiyen çoktan bir tilki yahut porsuk inine dönüşmüştü, bu nedenle burada garip hayaletlerin dolaşması hiç de şaşırılacak bir şey değildi.”