FETÖ’nün 15 Temmuz darbe teşebbüsünün akabinde örgütün yargı yapılanmasına Yargıçlar ve Savcılar Heyeti Genel Konseyi (HSK) tarafından ağır darbe vurulmuş, örgütle irtibatı ve iltisakı bulunan çok sayıda yargı mensubu, başlatılan idari soruşturmalar kapsamında meslekten ihraç edilmişti.
Ankesörlü telefonla aramalar, geçmişe dönük arama ve sinyal kayıtları, şahit beyanları, ByLock içerikleri, emniyet tahlil raporları ile tespit edilen ve HSK Genel Konseyi’nce ihraç edilen yargı mensupları, meslekten çıkarma kararının iptali için Danıştay’da dava açmıştı.
Danıştay 5. Dairesi’nin de çok sayıda iptal kararına imza attığı öne sürülmüştü.
Devlet tazminat ödeyecek
Buna nazaran FETÖ ile irtibatı olan ve meslekten ihraç edilen 178 ismin mesleğe dönmelerine karar verilmişti.
Yargı mensuplarından 122’sinin misyona iade edildiği, 56 ismin bulunduğu listenin de HSK’ya gönderildiği belirtilmişti.
Sabah’ta yer alan haberde Danıştay 5. Dairesi’nin verdiği iade kararının akabinde bütün bu bireylere faiziyle birlikte devletin tazminat ödeyeceği tabir edilmişti.
Danıştay’dan açıklama
Bugün argümanlar yönelik Danıştay’dan bir açıklama geldi…
“İptal kararı verilen evraklar şimdi asıldan kesinleşmedi”
Danıştay 5. Dairesi’nde, bugüne kadar, bu kapsamda 5 bin 112 dava açıldığı, bunların 4 bin 788’inin karara bağlandığı, 324 davanın ise karar verilmek üzere sıra beklediği söz edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Karara bağlanan 4 bin 788 evrakın 4 bin 246’sında davanın temelden reddine, 11’inde davanın müddet aşımı istikametinden reddine, 51’inde dava dilekçesinin reddine, 15’inde karar verilmesine yer olmadığına, 123’ünde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İptal kararı verilen evrak sayısı ise 342 olup yinelenmiş dava açılması üzere nedenlerle lehine karar verilen kişi sayısı 323’tür. İptal kararı verilen belgeler şimdi asıldan katılaşmamış, 5. Daire kararlarının birinci derece mahkemesi olarak verilen kararlar olması nedeniyle Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca temyiz incelemesi devam etmektedir.”
‘Eleştiriler emelini ve boyutunu aşıyor’
Açıklamada, Danıştay’ın Anayasa’nın 155. hususuna nazaran, idari mahkemelerce verilen karar ve kararların son inceleme merci olduğu, kanunla gösterilen muhakkak davalara ise birinci ve son derece mahkemesi olarak baktığı hatırlatıldı.
Danıştay mensuplarının, Anayasa’nın 140. unsuru mucibince, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı asıllarına nazaran vazife ifa ettiği vurgulanan açıklamada, Anayasa’nın 141. unsuru yeterince tüm Danıştay kararlarının gerekçeli yazıldığı da belirtildi.
AA’da yer alan başkanlığın açıklamasında, “Yargılama süreci devam eden davalar ile ilgili yapılan, hukuksal tenkit boyutunu ve maksadını aşan yorumların Anayasa’nın 138. hususu ile teminat altına alınan yargı bağımsızlığını zedeleyeceği bedellendirilmektedir.” denildi.
