Stefan Zweig, bu kere gündelik ömrün içinde yatan gizil bilgeliği keşfe çağırıyor okurunu. Kahramanımız, duyduğu taşkın merakla Paris’in ırmak üzere akan kalabalığına karıştığında kentin ona nasıl sürprizlerle karşılık vereceğinden habersiz görünüyor.
Sherlock Holmes bakışıyla insan portrelerini çıkarırken birden gözleyen ile gözlenenin, av ile avcının, öğreten ile öğrenenin yer değiştirdiği baş döndürücü bir çalkantı içinde buluyor kendini.
Toplumun dertsiz doğası
Ya da tam zıddı, bu defa Viyana Prater’de, durağan ve süslü ömründen gündelik hayatın sıradanlığına kaçan bir kahramanda özgür aşkı, toplumun dertsiz tabiatını hatırlayışı okuyoruz.
Sayfa: 64
Gözlem yeteneğine çarpıcı örnek
Bir Zanaatla Beklenmedik Müsabaka ve Prater’de İlkbahar, Zweig’ın en küçük ilgilerin içine nüfuz eden, en sıradanın içindeki zenginliği gören müşahede yeteneğine çarpıcı iki örnek.